skip to main |
skip to sidebar
01:43
Mehmet AK
Uzmanlar, yüksek nişasta içeren gıdaların kızartılması ya da
fırınlanması sırasındaki kimyasal reaksiyonla ortaya çıkan “akrilamid”in
sağlık problemlerine neden olabileceğini belirterek, bu tür ürünleri
alırken dikkatli olmaları istendi.
|
Gıdadaki gizli tehlike |
Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şevki
Arslan, yaptığı açıklamada, insan sağlığına zararlı etkileri bulunduğu
belirtilen akrilamidin kokusuz ve renksiz olmasının yanında suda
kolaylıkla çözündüğünü söyledi.
Akrilamidin patates ve mısır
cipsleri, kraker, bisküviler, kahvaltılık gevrekler, fırınlanmış
ürünler, ekmek, kavrulmuş kahve gibi gıdalarda yoğun olarak
gözlemlendiğine dikkati çeken Arslan, “Gıdalardaki akrilamid kalıntısı
dünya çapında bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun azaltılması
ve tam olarak çözülmesi için birçok çalışma sürdürülüyor. Örneğin
Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı kapsamında akrilamid ve diğer ısı
sonucu oluşan toksik maddelerden kaynaklanan sağlık risklerine ilişkin
araştırmaları içeren ve 'heatox' adı verilen bir proje sonuçlandırıldı.
Tüm yapılan bu çalışmalar, akrilamidin kendiliğinden oluşması ve
muhtemel kanserojen sınıfına dahil edilmesi, özellikle Avrupa ve
Amerika'da üreticiler ve tüketicilerdeki bilinç düzeyinin artmasına
neden oldu. Türkiye'de de yapılan yayınlar ile bu ilginin her geçen gün
artığı kanısındayım.” dedi.
Arslan, akrilamidin genler ve sinirler
üzerinde toksik etki oluşturduğunu anlatarak, insanlarda muhtemel
karsinojen (kanser oluşumuna neden olan etkenler) olarak kabul
edildiğini kaydetti.
Akrilamidin Uluslararası Kanser Araştırma
Ajansının (IARC)) 1994 yılında yayımladığı raporda, insanlar için olası
karsinojen madde grubuna dahil edilmesi, nişasta içeren gıdaların
kızartılması ya da fırınlanması sonucunda kendiliğinden oluşması
nedeniyle insanların dikkatini üzerine çeken bir kimyasal olduğunu
belirten Arslan, şöyle devam etti:
“Akrilamid, birçok endüstride
sıklıkla kullanılan, nörotoksik (sinirler üzerindeki toksik etki),
reprodüktif toksik (üreme üzerindeki toksik etki) ve karsinojenik
(kansere neden olan etkenler) bir kimyasaldır. Akrilamid polimeri su
arıtma işlemlerinde, kağıt üretiminde, organik kimyasalların üretiminde,
biyokimya, moleküler biyoloji ve biyoteknoloji gibi birçok araştırma
laboratuvarlarında protein ayırma tekniklerinden biri olan elektroforez
işleminde kullanılmaktadır. Tüm bunların yanı sıra, sigara dumanının da
bileşenlerinden biridir.”
Arslan, gıda maddelerinde kızartma ve
fırınlama sonucunda meydana gelen akrilamidin gözle görülemeyeceğine
dikkati çeken Arslan, varlığının sıvı ve gaz kromotografisi gibi
yöntemlerle belirlenebildiğini dile getirdi.
“FIRINLANMIŞ VE KIZARTILMIŞ GIDALAR AZ TÜKETİLMELİ”
Çok
net bilgi olmamakla birlikte bir çalışmada akrilamidin pankreas kanser
riskini 2 kat artırdığına dair bulgular olduğuna işaret eden Arslan,
şöyle devam etti:
“Yapılan çalışmalarda akrilamidin hem hayvanlarda
hem de insanlarda ataksi (kas hareketlerindeki düzensizlik), iskelet
kası güçsüzlükleri ve hissizlikleriyle karakterize edilen nörotoksik
problemlere neden olduğu saptanmıştır. Benzer şekilde akrilamid
hayvanlarda anormal sperm ve sperm sayımı, çiftleşme sıklığında azalma,
doğumda yavru vücut ağırlığında azalma ile karakterize edilen üreme ve
gelişme problemlerine neden olduğu saptanmıştır.”
Tüketicilerin
fırınlanmış ürünleri satın alırken bazı noktalara dikkat etmeleri
gerektiğine dikkati çeken Arslan, “Basit bir şekilde tüketicilerin bu
maddeyi yoğun bir şekilde içeren gıdaları daha az tüketmeleri faydalı
olacaktır. Türkiye'deki durum hakkında bir bilgim yok ama yurtdışında
akrilamidin oluşmasının engellenmesi için çeşitli yöntemler
kullanılıyor. Bu yöntemlerle hazırlanan gıdaların tüketilmesi de
akrilamide maruziyetin azaltılması açısından faydalı olacaktır” dedi.
0 yorum:
Yorum Gönder